5-8, Şubat 2025, İstanbul Fuar Merkezi
Bir fuardan fazlası olduğunu kanıtlayan IFCO, yarattığı trend alanı ile tüm sektörlere ilham verdi. Gelecek sezonun trendlerinin belirlendiği alan, İstanbul Moda Akademisi tarafından hazırlandı.
Bugünün ve geleceğin öncü moda eğitim platformu İstanbul Moda Akademisi, moda ve Hazır Giyim endüstrinin tam merkezinde tasarım, trendler ve yaratıcılığın harmanlandığı çalışmalarını sürdürüyor. Güncel gelişmeleri takip eden, ilk duyuran ve uygulayan moda merkezi olarak son üç sezondur IFCO Fuarı’nın Trend Alanı’nı tasarlayan İMA, dördüncü sezonda da bu görevi üstlendi.
Fuarda ilkbahar/yaz 2025 trendleri, “Antidote/Panzehir” ana teması altında endüstriye sunuldu. Trend Alanı’nı gezen ziyaretçiler 2025 yazının öne çıkacak renk kodlarını, formlarını, doku, lif, materyal ve aksesuarlarını keşfederken İMA mezunu genç nesil tasarımcıların New Gen koleksiyonundan da parçalar görebildi.
İMA Trend Analisti, Kreatif Danışman
Melis Karapança Örün
“Trend alanına yönelik farkındalıkları daha yüksek”
İlkbahar-yaz 2025 dönemine ait trend alanında dört farklı konseptimiz bulunuyor. Birinci konseptimiz sürdürülebilirlik üzerine. Sürdürülebilirlik, artık bir trend değil yaşam tarzı olduğu için bu zorunluluk malzemelere yansıyor. Burada farklı olarak ham madde ile ilgili düzenlemeler mevcut. Bir meyveden, sebzeden, bitkiden onun doğal akışındaki süreçten nasıl faydalanabileceğimize baktık. Küflenmiş organik bir ürün bile bize materyalde destek sağlayabiliyor. Aksesuarlarda biyoplastiklere yöneldik. Örneğin, kullanılmış pet şişelerden geri dönüştürülmüş ürünler hazırladık.
Dört farklı temanın her biri kendi içinde ayrı renk paletlerine sahip. Doğal temada yeşil ve kahve tonu hâkim. Fakat küf yeşili karışımı gibi çok açık tonlarda geçiş renkleri bulunuyor. Nostaljik temada canlı pembe, mor ve yeşil gibi renkler varken genç temada ise pastelin biraz daha canlı hâli, mint, açık pembe, yavruağzı hâkim. Diğer taraftan tam zıttı renklerle destekleniyor. Etnik bir dünyada yaşanan göçler nedeniyle Hazır Giyimde kültürel geçişler şehre taşınıyor. Etnik ağırlıklı, sentetik olmayan, ham keten ve ipek dokular giyime dönüşebiliyor.
Modanın trend yaratma gücünde trendi ilk belirleyen unsur malzeme oluyor. Ev tekstili ya da mobilya alanında ham maddede ne çalışılıyorsa önce ona bakmamız gerekiyor. Kıyafetten ve dekorasyondan önce kumaş trendi ortaya çıkıyor. Geçerli malzemeyi iyi takip edebildiğimiz sürece o etkileşimi iyi yakalıyoruz. Trend alanında sadece Hazır Giyim sektörü ilham almıyor. Mesela bir kumaşçı, bir dokudan esinlenebiliyor. Bir iç mimar da buradaki hareketlerden ilham alabiliyor. Bu ilham, tekstil grubu için de geçerli oluyor. “Biz de bu fikri bir objede, çantada veya aksesuarda kullanabiliriz.” gibi dönüşler alıyoruz.
Bir önceki fuara göre ziyaretçiler alıştıkları için trend alanına yönelik farkındalıkları daha yüksek oldu. Gayet olumlu yorumlar aldık. Türkiye’de bir kurumun bu alanı hazırlıyor olması özellikle tekstil sektöründen ve tasarımcılardan iyi dönüşler almamızı sağladı.
