Geçtiğimiz hafta İstanbul Tekstil İhracatçıları Derneği’nin (İHKİB) davetlisi olarak İstanbul, Türkiye’de düzenlenen İstanbul Fashion Connection’u (IFCO) ziyaret ettim. Bazı açılardan ziyaret etmek için mümkün olabilecek en kötü haftayı bulduğum söylenebilir. Ancak başka bakımlardan bir kriz içinde uyum içinde çalışan bir sektörü – gerçek zamanlı olarak – izleme fırsatı yakaladığım için kendimi şanslı sayıyordum.
Istanbul Fashion Connection 2023’de The Core İstanbul depremin merkezine araçla 11 saat uzakta olsa da bir gün önce on şehri haritadan silecek büyüklükte bir depremin yaşandığı Türkiye’de olduğunuzu bilmek sinir bozucuydu. Doğal olarak, etkinliğe katılan Türk firmalarının çoğunluğu için her zamanki gibi iş yapmak kolay değildi.
Bütün dikkatler depremin etkilediği alanlarda hayatta kalanları tahliye etmek olduğu için yurtiçi uçuşların neredeyse tamamı iptal edilmiş veya operasyonlarını sınırlı olarak gerçekleştiriyorken okullar ve akademik kurumlar kapanmış ve kutlama etkinlikleri ulusal yas dönemine uygun olarak iptal edilmişti.
Etkinlikte trajik olaydan en fazla etkilenenlerle dayanışma içinde bulunmak için siyah kurdeleler takıldı. IFCO’nun organizatörleri en az 2.000 kişinin bir gün önce İstanbul’a varmış olduğu satın alma heyetlerinin yine de tedarikçilerle ve ihracat kuruluşlarıyla görüşebilmesini sağlamak için ellerinden gelenin fazlasını yaptı.
İstanbul’da genelde hazır giyim üretim tesisleri kurulu olmakla birlikte, çoğunluğu Hatay ve Malatya bölgelerinden yapılan kumaş alımlarına dayanırken Gaziantep pek çok deri ayakkabı fabrikalarına ev sahipliği yapmaktadır.
Better Cotton, kurbanlar arasında Çiftçilerinin ve Program Ortaklarının bulunduğunu ve pek çok üyelerinin – çırçırcılar, eğiriciler ve tüccarları dahil – depremden etkilenen bölgelerde bulunduğunu ayrıca bildirmiştir. Fair Labour Association (Adil Emek Derneği), etkilenen bölgenin kendi üye şirketlerinden bazıları da dahil uluslararası markalara tedarikte bulunan çok sayıda tekstil ve konfeksiyon fabrikasına ev sahipliği yaptığını belirtmektedir.
Afet, pek çok Türk konfeksiyon imalatçısının ülkenin üretici gücünü sergilemek çabasıyla hammadde alımlarını yerli üreticilerden almayı artırmaya çalıştıkları bir zamanda gerçekleşmiştir. Örneğin Türk kot sektörü ülkede yetiştirilen ve ülkede eğrilen ve ardından yine aynı ülkede kot pantolonlara ve ceketlere dönüşen pamuğa dayanmaktadır.
Etkinlikte konuştuğum pek çok tedarikçi bu kapsamlı, yerelde üretim yaklaşımının takip edebilirliğin büyük önem kazandığı günümüzde hazır giyim tedarik zincirinin bütününe genel bir bakış sahibi olmalarını sağladığını açıkladı. Ayrıca, piyasada hızlı olmanın hayati olduğu bir zamanda Türkiye’nin konfeksiyon üreticilerinin hammaddelerin bitmesini bekleyip ürünlerini ardından nakliye etmek zorunda kalmadığı için uluslararası alım heyetlerine de hitap ettiğini belirttiler.
Türkiye’nin hazır giyim ihracatının %70’ten fazlası AB ülkelerine gerçekleşmektedir ve ülke ABD piyasasında daha çok var olabilmek için çabasını iki katına çıkarmaktadır. Ayrıca, tekstil sektörü otomotiv ve tarımın arından üçüncü en büyük ihracat kalemidir.
Geçtiğimiz hafta boyunca şahit olduklarıma bakılırsa, Türk tekstil sektörünün gerçekten çok büyük olma becerisine sahip olduğunu söyleyebilirim. Kumaşların kalitesi, konfeksiyon aprelerinde ayrıntılara gösterilen dikkat, sürdürülebilir üretim ve dijitalleşmeye verilen ağırlık ve özellikle Avrupa için Çin, Vietnam veya Bangladeş’ten ürünleri getirmenin alacağı zamanın çok altında bir sürede teslimat yapabileceği anlamına gelen ideal coğrafi konumu.
Şimdi gereken, hemen ayağa kalkması ve uluslararası destektir. Alım heyetlerinin depremin operasyonları üzerindeki etkisini anlamaları ve gerektiği yerde destek vermeleri için hazır giyim fabrikalarıyla birlikte çalışması önemlidir. Bu noktada elbette, mali destek kilit konumdadır ve Inditex, Kering ve M&S gibi firmaların attığı adımların artması gereklidir. Depremin etkilediği bölgeler ne kadar hızla iyileşir ve yeniden inşa edilirse, ülkenin tekstil sektörü de küresel ölçekteki gerçek potansiyelini o kadar hızla gerçekleştirebilir.
Türkiye’nin IFCO kaynak kullanımı etkinliğinde hüzünlü havaya rağmen sektör kendini toparladı
Bu hafta yaşanan ölümlü depremlerin ardından 3. IFCO kaynak kullanımı fuarına hüzünlü bir hava hakimdi, ancak sektör hazır giyim tedarikçisi olarak Türkiye’nin neler sunabileceğini sergilemek için kendini topladı.